Türk sinemasının zarafeti ve duruluğu ile hafızalara kazınan usta oyuncu Filiz Akın, 2025 yılında yaşamını yitirdi. Sanatı, duruşu ve güçlü kişiliğiyle bir döneme damga vuran sanatçı için Türkiye yasa boğuldu. İşte Filiz Akın’ın hayatı, kariyeri ve ardında bıraktığı izler…
Filiz Akın Vefat Etti: Türk Sineması Sessizliğe Büründü
Yeşilçam’ın efsane isimlerinden, Türk sinemasının en zarif yüzlerinden biri olan Filiz Akın, 2025 yılının Mart ayında hayata gözlerini yumdu. Uzun yıllardır sağlık sorunlarıyla mücadele eden usta sanatçı, 81 yaşında vefat ederek geride büyük bir boşluk bıraktı.
Akın’ın vefat haberi, hem sanat dünyasında hem de hayranları arasında derin bir üzüntüyle karşılandı. Kültür ve sanat camiası, “beyazperdenin altın kadını” olarak anılan Filiz Akın için anma mesajları yayınladı.
Filiz Akın Kimdir? Türk Sinemasının Sessiz ve Asil Gücü
Gerçek adı Suna Akın olan Filiz Akın, 2 Ocak 1943 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Ankara Kız Lisesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Arkeoloji eğitimi aldı. Ancak kader onu bambaşka bir yola yönlendirdi: Yeşilçam.
1962 yılında “Artist” dergisinin düzenlediği yarışmayı kazanarak sinema kariyerine adım atan Filiz Akın, kısa sürede dönemin en çok aranan kadın oyuncularından biri hâline geldi.
Sinema kariyerinden öne çıkan bazı yapımlar:
- Ankara Ekspresi (1970)
- Utanç (1972)
- Yalancı Yarim (1973)
- Tatlı Dillim (1972)
- Kırık Hayatlar (1965)
Kariyeri boyunca 100’den fazla filmde rol alan Akın, modern kadın imajı, nezaketi ve zarafetiyle Yeşilçam’da bir ilki temsil etti.
Zarafet ve Akıl Arasındaki Denge: Filiz Akın’ın Simgesel Duruşu
Filiz Akın yalnızca bir oyuncu değil; bir duruş, bir temsil, bir zarafet timsaliydi. Sadece güzelliğiyle değil; duru Türkçesi, entelektüel yönü ve beyazperdedeki güçlü kadın karakterleriyle de hatırlanıyor.
Onu diğer oyunculardan ayıran en önemli özelliklerinden bazıları şunlardı:
- Görgülü, nazik ve sade bir yaşam tarzı
- Toplumda kadının yerini vurgulayan güçlü roller
- Her yaşta şıklık ve ölçülü duruş
- Siyaset ve medya ile olan mesafeli ancak saygın ilişkisi
Sağlık Sorunlarıyla Mücadelesi
Filiz Akın, son yıllarda başta kanser olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarıyla mücadele etti. 2002 yılında teşhis konulan nazofarenks (geniz) kanseri nedeniyle uzun süre yurt içinde ve dışında tedavi gördü.
Tedavi sürecini toplumla paylaşan Akın, sosyal medya üzerinden hastalıkla ilgili farkındalık yaratmak adına birçok açıklama yapmıştı. Mücadele azmiyle de milyonlara ilham kaynağı oldu.
“Her sabah yeniden başlamak, inançla ve sabırla devam etmek… Hayat budur.”
— Filiz Akın, hastalığı sonrası yaptığı bir paylaşımda.
Eşi, Oğlu ve Ailesiyle Olan Bağı
Filiz Akın, eski diplomat ve siyasetçi Sönmez Köksal ile evliydi. Oğlu İlker İnanoğlu da Türk sinemasında oyuncu ve yapımcı olarak tanınan bir isimdir. Sanat hayatının yanı sıra özel yaşamında da dengeli ve saygılı bir tutum sergileyen Akın, ailesiyle olan bağlarıyla da takdir toplamıştı.
Türkiye’den ve Sanat Camiasından Başsağlığı Mesajları
Sanatçının vefatının ardından sosyal medya adeta taziye mesajlarıyla doldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü ve Türk Sinema Vakfı başta olmak üzere birçok kurum ve sanatçı duygularını kamuoyuyla paylaştı.
Bazı taziye mesajları:
- “Türk sinemasının altın sayfalarında yerini alan büyük bir değerimizi kaybettik.”
- “Filiz Akın zarafetin, asaletin ve yeteneğin birleşmiş hâliydi.”
- “Sinemamızın başı sağ olsun.”
Cenaze töreniyle ilgili detayların ilerleyen saatlerde ailesi tarafından paylaşılacağı öğrenildi.
Geride Bıraktığı Miras: Bir Yıldızdan Daha Fazlası
Filiz Akın, sadece oynadığı filmlerle değil; kitapları, röportajları ve kamuya açık duruşuyla da topluma yön verdi. Özellikle kadınların güçlenmesi, sağlıklı yaşam, pozitif düşünce gibi konularda örnek oldu.
Ardında bıraktıkları:
- 100’ü aşkın film
- “Hayata Merhaba” adlı yaşam mücadelesini anlattığı kitabı
- Sağlık alanında verdiği farkındalık mesajları
- Kadına dair bakış açısını değiştiren öncü oyunculuk
- Sessiz ama derin etkiler bırakan bir sanat hayatı
